Sarısabır

Latince Adi : Aloe barbadensis

Familya : Asphodelaceae

Genel Bilgiler

Botanik Bilgisi: Boyu 30-60 cm civarında her zaman yeşil olan, zambakgiller familyasından çok yıllık bir Afrika bitkisidir. Yaprakları etli ve uzun olup uçlara doğru kılıç gibi sivrileşir, soluk yeşil renkli yapraklarının kenarlarında sivri dikenleri vardır. Kırılmış yaprakları içinde saydam, jelatinimsi bir bitki özü gözükür. Bitkinin tabanı yukarıya doğru çiçek gibi açılan bir gövdeye sahiptir. Burada sivri dikenler, trompet gibi açan çiçekler ve çoğalmayı sağlayan yan dallar bulunur. Çiçek sapı ortadan tek çıkar ve 135 cm ye kadar yükselebilir, bunun ucunda uzun bir çiçek salkımı bulunur. Meyvası çok sayıda çekirdek içeren üçgen şeklinde bir kapsüldür. Yılın büyük kısmında açar. Sarkık çiçekleri sarıdan turuncu ve eflatuna kadar değişen renklerdedir. Amerika ve Japonyada kültür bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Aloe arborescens, Aloe barbadensis, Aloe perryi, Aloe vahombe ve Aloe ferrox aloe’nin botanik olarakbenzer türleri olup en değerlisi Aloe barbadensis’dir.

Kokusu-Tadı: Bitki yapraklarının öz suyu kendine has kokulu ve acımsıdır.

Ana Vatanı: Afrika ve özellikle Güney Afrika
Yetiştiği bölgeler: Antalya da Kale(Demre), Güney Afrika, Aden körfezi, Barbados
Tarihçe: M.Ö 1500 yıllarında eski Mısır’da yanık, enfeksiyon ve parazit tedavisinde kullanıldığını, Mısır kraliçesi Kleopatra’nın cildini taze tutmak için aloe vera jeli sürdürdüğünü, Napolyon’un eşi Josephine’in ise ünlüsüt banyosuna kattığını tarihi kayıtlardan öğrenmekteyiz.

Tibbi Kullanimi

Yararlanılan Kısımları: Yapraklar
Kullanma Şekli: İçten ve dıştan, özsuyu ve jeli
Hazırlanma Biçimi: Taze yapraklar parçalanıp öz suyu çıkartılır.

Aloe jeli denilen sıvı, yaprakların güneşte bekletilerek veya ısıtılması ile elde edilir. Koyu kahve renklijelatinimsi parçalar halindedir. Suda kısmen, alkolde tamamen çözünür. Ağızdan veya yüzeysel olarak kullanılabilir. Aloe konsantre ise Aloe jelinin suyu uzaklaştırılıp dondurularak kurutulmuş şekli olup oral olarak kullanılır. Bir de yine oral olarak kullanılan Aloe Vera latex ürünü elde edilir. Bu aloe’nin suyu buharlaştırılıp alındıktan sonra yapraklarda kalan kısmıdır ve daha ziyade antrakinon türevlerini içerir.Yapışkan, acı, sarı bir sıvıdır. Vücudumuz için gerekli olan 22 amino asitten 20 tanesialoe vera’da bulunmaktadır. Bu aminoasitlerden 7 si, vücudun üretemediği,diyet yolu ile temin edilen 8 adet aminoasit grubundandır. Antrakinon grubundan anti-bakteriyel, aneljezik, anti-fungal, anti-viral olan Aloin ve Emodin içerir. İçeriğindeki saponisler bakteri, mikrop, mantar ve pamukçuğa karşı kuvvetli bir anti-septiktir Bağışıklık sistemini güçlendirici uzun polisakarin zinciri ve anti-viral özellikli Acemannan sayesinde beyaz kan hücrelerini uyararak bağışıklık sistemini düzenler. İltihaplanmayı önleyeyicietken maddeler olan sterolleri (chosterol, campesterol, lupcol, sitesterol) bulundurur. Özellikle Lupcol anti-septik ve ağrı kesiciolarak vücutta çalışır. Aloe vera’da aspirinin ana ham maddesine benzer, iltihaplara karşı etkili, ağrı kesici(analgesic), ateş düşürücü ve kanı sulandırıcı etkileri olan salycylic asit bileşiği vardır. Aloe vera’da sindirimi kolaylaştıranlipaz ve proteaz enzimleri yanı sıra iltihapları yok eden carboxypeptidase enzimini de bulunmaktadır.

Anti-kanser aktivitesi : Kanserli dokuların büyümelerinin engellendiğini gösteren bir çok çalışma yapılmış olup bu özelliklerinden tıbbi bakış tarzı bölümünde daha detaylı olarak bahsedilmektedir.

Anti-virüs aktivitesi: Kızamık, herpes ve HIV e karşı aktivite görülmüştür. Bu etkilerin bir kısmının immün sistemin aktivasyonundan olabileceği düşüncesi de gündemdedir.

Hepatit: Aloe vera hepatit yüzünden hasara uğramış karaciğer hücrelerini tamir eder.

İmmün sistemi: Hücresel Bağışıklık mekanizasındaki T hücrelerini uyarır. Kan hücrelerinde lökosidlerin sentezini arttırır.Direkt kemik iliğine etki eder. makrofaj hücrelerininyabancı cisimleri içerisine alarak yutma ve yok etme faaliyetlerini arttırır. Hücrelere canlılık verir. İnterlökün sentezinin arttırılması sonucunda yabancı maddelere karşı T ve B lenfositlerinin hareketini arttırır.

Kemik erimesi: Gerek kadınlar ve gerekse erkeklerde ki kemik erimelerinde hem kemiklerdeki yıkılmayı engellemekte ve hem de hızlı bir hücre tamiri yaparak aksiyel kemik yoğunluğunu da arttırmaktadır. Daha hızlı bir tedavi için omega 3 ve 9 içeren balık yağı da takviye olarak alınmalıdır.

Kolestrol : Kollestrol LDL yi karaciğere taşıyarak orada yok edilmesini sağlıyan HDL Hücrelerinin oranının arttığı gözlemlenmiştir. Dolayısıyla toplam kollestrol oranında düşme sağlanır.

Mantarlar: Mantar enfeksiyonlarındaaloe vera ile yeniden üreyen deri dokularına enfeksiyonun bulaşmadığı ve bu şekilde eski hücrelerin tendürdiyot ile dezenfekte edilerek dökülüp yerine yeni hücrelerin oluşturulmasıyla mantardan kurtulunmaktadır.
Pamukçuk: Ağızda pamukçuk yapan maya hücrelerinin(candida albicans) üremesini durdurmaktadır.

Sedef : Uzun süreli bir tedavi gerektirmektedir. Ancak neticede iyileşmektedir.

Sindirim sistemi: Oral yolla alındığında yaralarda başarılı olmuştur. Bağırsak pasaj zamanını düşürür ve sindirimi hızlandırır. Bağırsak bakteri florasının daha iyi çalışmasını sağlar. Protein sindirimini ve emilimini arttırır. Kandaki alkol seviyesini düşürür.

Şeker hastalığı : Azalmış insulin salınımı ile karakterize edilen bir karbohidrat metabolizma bozukluğudur. Aloe vera nın insulin üretimini aktive ederek kan şekerini azalttığı ve şeker hastalığı yüzünden geç iyileşen yaraları çabuk iyileştirdiği tesbit edilmiştir.

Vitiligo: Derideki melanosit hücrelerinin hasar görüp deride beyaz lekeler oluşmasına vitiligo denir. Vücut oto immün antikorlar üretir ve bunlar hasara sebep olurlar. Aleo vera bu çarpık üretimi düzenleyerek onların ortadan kalkmasını ve kıl foliküllerinde hala ölmemiş melanositler varsa onların oluşumunu hızlandırarak pigmentlerin yeniden eski hale dönmesini sağlar. Bu hususta diğer bir teoride aloe veranın süper oksitleroluşumunu engelleyerek onların melanositler üzerindeki etkisini ortadan kaldırarak hücrelerin yeniden aktivasyonuna kavuştuğu şeklindedir.

Yanıklar-Yaralar: Her türlü sıcak, soğuk ve radyasyon yanıkları ve iltihaplı yaralardahücreleri hızlı bir şekilde iyileştirir,
ağrıları azaltır, şişkinliği giderir, kaliteli bir doku oluşmasını sağlar.

Yan Etkileri:
Aloe vera latex, uterusda kan dolaşımını arttırdığından menstrüasyon dönemlerinde veya ay döneminin kanamaların fazla arttığı günlerinde kullanılmamalıdır. Hamile ve emziren kadınlar ile kronik ishal veya karın ağrısı problemi olanların Aleo Vera’ yı kullanmaları tavsiye edilmemektedir.

Tibbi Kullanımı:

Ağız sağlığı: Aloe Vera suyu jeli ile günde 3 kere ağız çalkalanırsa ağızdaki ülserlerin iyileşmesi hızlanır.
Radyasyon terapisi sırasında deriye sürüldüğünde karşı etki yapar, cildi yanmalardan korur.
Aloe vera, cyclooxygenase aktivitesini engeller.
Aloe vera, içeriğinde bulunan mağnezyum laktat yüzünden mast hücrelerindeki histidine decarboxylaseenziminin aktivasyonunu engeller.
Aloe vera, prostaglandin E2 yağ asidinin üretimini engeller.
Aloe vera, bradykinin sinirsel peptidini baskı altında tutar.
Mast hücrelerinin histamin salgılamasını engeller.

Deri:
Jel olarak sürüldüğünde çıbanların iyileşmesini hızlandırır.
Jel olarak sürüldüğünde sivilceleresebep olan propionibacterium acnes bakterisini öldürür.
Konsantre aloe vera suyu 1 ay, günde bir defa sürüldüğünde actinic keratoses’lerin iyileşme süreciniçabuklaştırır(anektodal raporlardan).
Aloe vera jeli yanıkların iyileşmelerini hızlandırır.
Aloe vera jeli cutaneous leishmaniasis (bir çeşitleishmania) lezyonlarının iyileşmesini hızlandırır.
Kozmetikte dermabrasion neticesi soyulan cilde 12 saatte bir sürülen aloe jeli iyileşme süresini çokhızlandırır. 72 saatlik bir süreçte oldukca iyi neticeler alınır.
Ciltteki, erythema gibi iltihaplanmaları engeller.
Aloe vera jeli sürüldüğünde akut veya kronik alerjik reaksiyonlar neticesi oluşan kaşıntılı deri döküntülerinin iyileşmesini çabuklaştırır.
Böcek ısırma veya sokmalarında oluşan kaşıntı ve yanmaları azaltır.
Aloe vera jeli genel olarak kaşıntılaraiyi gelir.
Aloe vera jeli veya şampuanı,psoriasis rahatsızlığında %83 başarı sağlar.
Radiodermatit ile ilgili lezyonların iyileşmesini sağlar.
Aloe vera jeli radyasyon terapisi sırasında cildinepitelyum tabakasında oluşan radyasyon yanıklarına karşı koruma yapar.
Kafa derisinin üst kısmındaki kaşıntılaraloe veralı şampuanlarla yıkama yapılarak azaltılabilir.
Aloe vera jeli, yara izlerini önler.
Aloe vera jeli, geçici olarak cildin görünümünügeliştirir, deriyi temizler, deri hücrelerinin rejenerasyonunu uyarır. Ayrıca, belkide yaraların iyileşmesinde fayda sağlayabilen fibroblast hücrelerinin oluşumunu teşvik eder. Oral olarak veya krem olarak cild ülserleriniiyileştirir. İçerdiği acemannan sayesinde merhem olarak decubitus ülserlerinin iyileşmesini hızlandırır.

Acemannan hidrojeli ile yapılan klinik çalışmalarda ağız ülserleri maksimum 6 günde iyileşmiştir.
Aloe vera hafif ve orta derecedeki cilt yarası, yanık ve güneş yanıklarında çok iyi neticeler sağlar.
Günde 4 kere sürüldüğündetinea rahatsızlığına sebep olan çeşitli zararlı mantarları öldürür.
Anektodal raporlara göre 3 saatte bir sürüldüğünde siğilleriiyileştirir.
Oral olarak alınarak veya merhem olarak sürülerek yaraların iyileşmesini hızlandırır ve onların enfekte olmalarını engeller.
İmmün sistem: Aloe Vera suyu alerjileri hafifleştirir, jel olarak sürüldüğünde de deri alerjilerini azaltır.
Aloe Vera suyu içeriğindeki 5,fluorouracil and cyclophosphamide kimyasalları sayesinde bazı tür kanserlerde tümörleri küçültür, bazı kemoterapik kanser ilaçlarının etkinliğini arttırır ve metastas’ı önler.Yine kanser tedavisinde kullanılan melatonininetkinliğini arttırır. Aloe Vera karaciğer kanserinde de yararsağlıyan çok önemli bir bitkidir.
Ağızdan alınan veya yüzeysel sürülen aloe vera pek çok zararlı bakteriye karşı etkindir. Bu bakteriler
Bacillus subtilis, Citrobacter species(% 60 etkin), Enterobacter cloacae, Eschericia coli(% 90), Klebsiella pneumoniae, Mycobacterium tuberculosis, Propionibacterium acnes, Pseudomonas aeruginosa (% 90),Salmonella species, Serratia marcescens, Staphylococcus aureus, Streptococcus agalactiae,Streptococcus faecalis, Streptococcus pyogenes Ağızdan alınan veya yüzeysel sürülen aloe vera, Candida albicans ve Trichophyton species gibi pek çok zararlı mantara karşı da etkindir.
Aloe Vera jeli, Trichomonas vaginalis gibi bazı parazitsel mikroorganizmalara karşı da etkindir. Ağızdan alınan aloe vera suyu ateşi düşürür
Potansiyel bir anti-iltihaplanma ajanıdır. Ağız yolu ile sindirim kanallarında, sürerek deride erythema gibi iltihaplanmaları engeller.

Aloe Vera mast hücrelerinden histamin salgılanmasını ve bir ön iltihaplanma maddesi olan Leukotrienesin üretimini engeller.
Aloe Vera jel olarak sürüldüğünde derideki Langerhanshücrelerinin güneşin ultra,viyoleradyasyonundan dolayı hasar görmesini engeller.
Aloe Vera içeriğindeki Acemannan sayesindemakrofajların fonksiyonelliklerini güçlendirir.
Ağızdan alınan aloe vera suyu, içeriğindeki Acemannan sayesinde herpes, measles ve rhinotracheitisgibi bazı virüsleri engeller.

Aloe Vera AIDS hastalarında immün sistemibirçok yönden destekler. İçeriğindeki Acemannan sayesinde AIDS’e sebep olan HIV virüsünü, virüsteki glikoproteinin glükozilasyonuna mani olarak engeller.
Aloe Vera, Herpes Simplex virüslerine karşı anti,viral etkinliğe sahiptir. Yine içeriğindeki acemannan sayesinde grip virüslerinde de etkin rol oynar.Bu yüzden grip tedavi ve önlenmesinde çok faydalıdır.
Yine aynı sebeplemeasles virüsüne karşı da anti,viral etkiye sahiptir.

İskelet kasları sistemi Aloe Vera fibromiyalji semptomlarını azaltır. Rheumatoid arteritlerde etkin bir iyileşme sağlar.

Kalp-damar sistemi: Jel olarak sürüldüğünde kılcal damarları genişleterek deride kan dolaşımınıarttırır. Aynı şekilde kan dolaşımını arttırarak soğuk ısırmalarının iyileşmesini sağlar.
Metabolik sistem: Kronik yorgunluk sendromunda semptomları hafifletir. Birkaç ayda epeyce bir iyileşme sağlanır. Aloe Vera diabetes mellitushastalarının her iki(1 ve 2. tip) tipinde de kan şekeri ve trigliserit seviyelerinidüşürür. Yine bu hastalarda oluşmuş diyabetik bacak ülserleri yaralarının iyileşmesinde de yararlıdır.
Seksüel sistem: Vajinaya jel olarak sürüldüğünde,leukorrhearahatsızlığını 72 saat içinde geçirir. Vajinaya jel olarak sürüldüğünde, trichomonas vaginalis enfeksiyonunun sebep olduğu vaginitis’leriazaltır. Zararlı parazitler bir çok vaginitis den sorumludur.

Sindirim sistemi: Aloe Vera meyva suyu içerdiği acemannan sebebiyle kolitis ile ilişkili olan bağırsak iltihaplanmasına iyi gelir. Yine aynı sebeple crohn rahatsızlığı ile ilişkili yemek borusu iltihaplanmasını da iyileştirir. Aynı şekilde benzer hastalıklar olan ülserleşmiş colitisve tahriş edici bağırsak sendromu’nu da iyileştirir.
Aloe Vera suyu içeriğindeki antrakinon glikozitleri sayesinde kabızlığı gidermede (bağırsak temizlenmesi) de yararlı bir maddedir.
Aloe Vera jeli, mide asitlerinin salgılanmasını engelleyerek mide ekşimesini giderir.
Aloe Vera suyu aşırı hidroklorik asitsalgılama durumunda da normalleştirme yapar.
Aloe Vera boş midedeki pepsinin aktifliğini giderir, hidroklorik asit salgılanmasını engelleyerek onun midedeki ülserlibölgelerle temas ederek tahriş etmesini önler. Böylece mide ile ince barsağın jejunum
bölümü arasındaki peptic ülserleri iyileştirir. Yine duodenal ülseri de iyileştirir.
Solunum sistemi Astım hastalarının % 40 ında iyileşmeler görülmüştür.
Klebsiella pneumoniae bakterisinin sebep olduğu pnömoni’yi engellemede aloe vera etkindir.

Etkileşmelari:

Destekledikleri Kanser tedavisinde destekleyici olarak kullanılan melatoninhormonunun etkisini arttırır.
İçeriğindeki acemannan sayesinde bir immün sistem kimyasalı olan interferon üretimini arttırır.
Kemoterapide anti,tümör etkili cyclophosphamide ilacının etkisini arttırır.
Yine aynı şekilde kemoterapide anti,tümör etkili fluorouraciladlı ilacın etkisini arttırır.
Cilde iltihaplanmayı önlemek için sürülen cortisolilacının etkinliğini arttırır.
Yaraların iyileşmesinde vücutca kullanılankolajenproteininin üretimini arttırır.
Cildin dimetilsülfoksittedavisiyle yüzeysel iyileştirilmesinde cilde yapılan tahrişi önler ve düzeltir.

İçeriği:

Vitaminler: Choline, Beta, karoten, Vit (B1, B2, B3, B6), Vit C, Vit E
Mineraller: Bakır, Kalsiyum, Klor, Gemanyum, Sodyum, Potasyum, Demir, Mangan, Silikon, Kükürt, Mağnezyum laktat
Kimyasallar Aminoasitler: Alanine, Arginine, Aspartic Acid, Cystine, Glutamic Acid, Glycine, Histidine,
Hydroxyproline, Isoleucine, Leucine, Lysine, Methionine, Phenylalanine, Proline, Serine, Threonine,Tyrosine, Valine
Karbonhidratlar: Arabinose, Galactose, Glucose, Mannose, Xylose
Polisakkaritler: Acemannan
Enzimler: Alkaline Phosphatase, Amylase, Bradykininase, Catalase, Creatine Phosphokinase
Glutathione Peroxidase: Glyoxalase I, Glyoxalase II Superoxide Dismutase
Yağlar: Gamma,Linolenic Acid
Phytosterols: Beta,Sitosterol, Campesterol
Organic Acids: Chrysophanic Acid, Cinnamic Acid, Salicylic Acid, Succinic Acid, Uric Acid
Quinones: Anthraquinones: Barbaloin, Isobarbaloin, Emodin (Aloe Emodin)
Diğer: su, Resitannol, Resin, Ethereal Oil, Aloenin, Rhabarberone, Lupeol

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir